Bağcılıkta çok değişik dikim sistemleri uygulanmaktadır. Dikim sisteminin seçiminde aşağıdaki faktörler dikkate alınmalıdır;

  1. Tozlayıcıya gerek olup olmadığı,
  2. Omcalara verilecek terbiye şekilleri
  3. Sulama suyunun akış yönü

Ç.Yağmurlama veya damla sulama hatlarının yerleştirilmesi

D.Yöredeki hakim rüzgarların etkisi

  1. Toprak erozyonu tehlikesi
  2. Arazinin engebe ve meyil durumu
  3. Hasatın elle veya mekanik olarak yapılması

DİKİM SİSTEMLERİ:

  • Kare Dikim: Bu dikim sisteminde omcalar arasındaki mesafe sıralar arası ve sıralar üzerinde eşittir.

Kare sistemde birim alan için gerekli olan fidan sayısı:

Fidan İhtiyacı ( 1 da) =1000/a2

a: Karenin bir kenar uzunluğu (m)

 

  • Dikdörtgen Dikim: Bu dikim sisteminde omcalar arasındaki sıralar arası ve sıralar üzerindeki mesafe farklıdır.
    Fidan İhtiyacı ( 1 da) =1000/axb

a:Dikdörtgenin kısa kenar uzunluğu
b:Dikdörtgenin uzun kenar uzunluğu

 

  • Üçgen Dikim:
    Fidan İhtiyacı ( 1 da) =1000/a2x1.15

a:eşkanar üçgenin kenar uzunluğu
a=2 mt olduğunda gerekli fidan sayısı 287 adettir.

 

  • Diyagonal Dikim
    Fidan İhtiyacı ( 1 da) =1000/a2

a:satranç tahtası gibi dikilmiş omcalar arasındaki küçük karenin bir kenar uzunluğu

 

  • Kontur Dikim:
    Eğitim %8’den fazla olduğu arazilerde uygulanır. Arazi teras veya seki oluşturur. Herhangi bir formülü yoktur.

 

DİKİM SIKLIĞI

Yeni bir tesiste uygulanacak dikim aralıkları, çeşidin ve anacın gelişme durumuna, iklime ve toprak faktörlerine, toprağın işlenme şekline, uygulanacak budama ve terbiye sistemlerine, sulama durumuna, ve kültürel işlemlerin yapılması sırasında mekanizasyondan yararlanma düzeyine göre değişmektedir.

  • Ülkemizde yaygın olarak kullanılan Aralıklar; 1,5x3,0 ile 2,0x3,0m’dir

 

 

DİKİM ZAMANI

Asma fidanları, yörenin iklim koşullarına göre geç sonbahar ve kış süresince veya erken ilkbaharda dikilebilmektedir.

Kışları sert geçen yerlerde erken ilkbahar dikimi tercih edilirken, ılıman geçen yerlerde ise, geç sonbahar ve kış döneminde dikim yapılması daha uygundur.

 

Tüplü fidanlar ise, geç don tehlikesinin ortadan kalktığı ve aşırı sıcakların henüz başlamadığı ilkbahar sonu ve yaz başlarında dikilmelidirler.

 

Açık köklü fidanlar:
İlkbahar dikimi: Mart-Nisan ayları,

Sonbahar dikimi: Ekimin 2.yarısı, Kasım ayları,

 

BAĞ YERİNİN HAZIRLANMASI:

Sabit tesislerin yerleştirilmesi

Arazinin hazırlanması

Ağır ve sert yapılı topraklarda, asma kökleri derine gidemediğinden kök gelişmesi sınırlı kalmaktadır. Bu nedenle bağ tesis edilecek arazinin dikimden önce derin toprak işlemesinin yapılması gerekmektedir. Böylece toprağın pullukla yıllarca aynı derinlikte (25-30 cm) işlenmesi sonucu oluşan sert geçirimsiz pulluk tabanı da kırılmış olur. Bu işleme şekline “KRİZMA” denir.

 

DİKİM YERLERİNİN İŞARETLENMESİ:

Fidanların dikim yerlerinin işaretlenmesi kültürel işlemlerin yürütülmesinde kolaylık sağlayacağından önem taşımaktadır. Bu sebeple bağ tesisinde dikim yerlerinin işaretlenmesine özen gösterilmelidir. Dikim sırasında bir omcanın yerini tam olarak belirleyebilmek için, dikim tahtası kullanılarak işaretleme yapılır.

 

Aşılı bir asma fidanı, “anaç” ve “kalem (çeşit)” olmak üzere iki farklı bölümden oluşan, iki farklı türe ait bitki parçalarının birleştirilip kaynaştırılması, tek bir bitki olarak büyüme ve gelişmelerinin sağlanması ile elde edilen, çoğaltma materyalidir. Anaç, kök gövdesi ve kökleri meydana getiren Amerikan asma anacına ait olan kısım; Kalem (Çeşit) ise, sürgün ve dolayısıyla gövdeyi oluşturacak olan kültür çeşitlerine ait kısımdır.

 

Bağcılıkta aşılama “filoksera” adı verilen ve kültür asmalarının köklerinde çok büyük zararlara neden olarak, bitkilerin yaşamasını engelleyen bir zararlıya karşı alınan teknik bir önlemdir. Amerikan türlerinin bu zararlıya karşı çeşitli düzeylerde genetik bir toleransa sahip olmalarından yararlanılarak Amerikan asma anaçları geliştirilmiştir. Bu konudaki ıslah çalışmaları sürdürülmektedir.

 

Günümüzde Amerikan asma anaçlarının, filoksera başta olmak üzere, nematodlar, olumsuz toprak koşulları, diğer bazı kök hastalık ve zararlılarına karşı dayanım özelliklerinden de yararlanılmaktadır. Bu anaçlar üzerine kültür çeşitlerinin aşılanması ile elde edilen aşılı fidanlar, günümüz bağcılığının temel çoğaltma materyallerini oluşturmaktadır.